16 Şubat 2011 Çarşamba

Taksi Şöförü Anlattı


'ın ölümü sonrası tam 12 gündür kayıplara karışan şoförü ., izlenimlerini SABAH'a anlattı:

Günlerdir herkes sizi arıyor neden çıkmadınız ortaya?
Ben 3 çocuk babası, işinde gücünde bir adamım. İzlediğim kadarıyla bu iş oldukça çetrefilli hal almış. Çekindim, gözaltına alırlar, arabam yatar, huzurum kaçar diye sustum. Beni nasıl bulduğunuza da çok şaşırdım...


Arabanıza bindiği zaman Defne'yi tanıdınız mı?
Defne Hanım'ı televizyondan bilir tanırım. Ama o gece sadece tanıdık bir yüz olarak göründü gözüme. 2 gün sonra bir gazetede olayı okuyup bardan çıkarken çekilmiş fotoğrafları görünce kim olduğunu anladım. Eşime bile 5-6 gün sonra anlattım. Çocuklarımın siz gelince haberi oldu. Günlerdir stres içindeyim. Vicdan azabı bir yandan, işimin aksama endişesi diğer yandan... Hastalanıp yatağa düştüm inanın

'in takımdan gönderilmesinin ardından hayati önem taşıyan Dinamo Kiev maçına kimin kaptan çıkacağı sorusu cevabını buldu!

Lig TV'nin haberine göre; Beşiktaş'ın bu maçtaki kaptan olacak. İspanyol yıldızın oyundan çıkması halinde ise ikinci kaptan pazubandı takacak.



'in takımdan gönderilmesinin ardından hayati önem taşıyan Dinamo Kiev maçına kimin kaptan çıkacağı sorusu cevabını buldu!

Lig TV'nin haberine göre; Beşiktaş'ın bu maçtaki kaptan olacak. İspanyol yıldızın oyundan çıkması halinde ise ikinci kaptan pazubandı takacak.


15 Şubat 2011 Salı

Sinema Dünyası 2010'da Bu Yönetmenleri Konuştu

Sinema dergisi son sayısında çoğu yeni keşfedilmiş, bazılarıysa kazandığı önemli ödüllerle dünya sinemasının gündemine oturmuş 10 yönetmeni bir araya getirdi. Yabancı yönetmenlerin içinde Semih Kaplanoğlu da yer aldı. İşte 2010'un öne çıkan yönetmenleri...

SEMİH KAPLANOĞLLU
BERLİN'İ FETHETMEYİ BAŞARAN TÜRK! BERLİN'İ FETHETMEYİ BAŞARAN TÜRK! '
Yumurta Üçlemesinin' ilk filmi 'Yumurta'nın Cannes'da gösterilmesi ile başlayan macera, 'Süt'ün Venedik'te yarışmaya kabul edilmesiyle devam etti. Üçlemenin son filmi 'Bal' ise 2010 Şubat'ında Berlin'den büyük zaferle, yani 'Altın Ayı' ödülüyle döndü. Böylece yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun ünü yurt dışında da iyiden iyiye yayıldı. Kaplanoğlu'nun 'Bal' ile aldığı ödül, Türk sinemasının tüm dünyada gördüğü ilginin de doruk noktalarından oldu.

JUAN JOSE CAMPANELLA
SUSKUNLUĞUNU GEÇEN YIL OSCAR'LA BOZDU
Arjantinli sinemacı Juan Jos'e Campanella, 'Law &Order' veya 'House' gibi popüler Amerikan dizilerinde yönetmenlik yaptıktan sonra, ülkesinde çektiği ilk uzun metraj filmi 'Gözlerindeki Sır' (El Secreto de Sus Ojos) ile büyük bir çıkış yakaladı. Campanella, geçtiğimiz yıl sessiz ama derinden ilerlediği Oscar yarışında 'Gözlerindeki Sır' filmiyle, 'Yabancı Dilde En İyi Film' ödülüne ulaştı.

RODRIGO CORTES
'TOPRAK ALTINDA'YLA ABD'YE TRANSFER OLDU
Yılın en ilginç gerilimlerinden birisi olan 'Toprak Altında' (Buried) en çok genç yönetmeni Rodrigo Cortes'e yaradı. 1973 doğumlu İspanyol yönetmen, daha önce iddialı kısa filmleri ve ülkesinde çektiği ilk uzun metrajı 'Concursante' ile zaten dikkat çekmişti. Amerika'ya transferi de 'Toprak Altında'nın aldığı olumlu eleştirilerle oldu. Şimdi sırada Robert De Niro, Cillian Murphy ve Sigourney Weaver'ın oynadığı yeni projesi 'Red Lights' var.

LEE DANIELS
İKİNCİ FİLMİYLE DİKKAT ÇEKTİ!
2005 yılında yapımcılıktan yönetmenliğe geçen Lee Daniels'ın ilk filmi 'Shadowboxer' pek ilgi çekmemişti. Dört yıl sonra yönettiği ikinci filmi 'Acı Bir Hayat Öyküsü' (Precious) ise büyük övgü topladı, 2009-2010 ödül sezonunun en çok ses getiren filmlerinden birisi oldu. 'En İyi Yönetmen' dalında Oscar ödülüne aday gösterilen Daniels, gerçeküstü sahneleriyle beğeni kazandı.

XAVIER DOLAN
GEÇEN YILIN EN HEYECANLI KEŞFİ
Henüz 19 yaşındayken yazdığı, yönettiği ve başrolünü üstlendiği 'Annemi Öldürdüm' (J'ai tué ma mère) ile film festivallerinin gündemine bomba gibi düşen Xavier Dolan, sinemaseverlerin ve eleştirmenlerin yeni gözdelerinden... İkinci filmi 'Les amours imaginaires'i tamamlayan ve bu filmin ilk gösterimini Cannes'da gerçekleştiren Dolan, 2010'un en heyecan verici keşiflerinden biri olarak gösteriliyor.

TOM FORD
SADECE MODACI DEĞİL AYNI ZAMANDA DÂHİ
Moda dünyasının en gözde isimlerinden modacı Tom Ford, ilk yönetmenlik denemesi 'Tek Başına Bir Adam' (A Single Man) ile beklenmedik bir başarıya imza attı. İlk gösterimi 2009 yılında Venedik Film Festivali'nde gerçekleşen film, geçtiğimiz yılın ödül sezonunda adından çokça bahsettirdi. Sinema eleştirmenlerine göre 'Tek Başına Bir Adam' aşırı biçimci bir film olsa da, Ford yine de 2010'un öne çıkan isimleri arasındaydı.

JEAN LUC GODARD
YÖNETMENLİKTE YARIM ASRI GERİDE BIRAKTI
80 yaşındaki büyük usta Jean-Luc Godard, yönetmenlikte de (kısa filmleri dahil) 55 seneyi geride bıraktı. Bu nedenle geçtiğimiz yılın ikinci yarısı boyunca dünyanın dört bir yanındaki film festivallerinde adına toplu gösteriler düzenlenen Godard, aynı zamanda Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nce de 'Oscar Onur Ödülü'ne layık görüldü. Ustanın yeni filmi 'Sosyalizm', 2010'un ses getiren yapımlarından oldu.

DUNCAN JONES
ÜNÜ BABASINDAN DEĞİL YETENEĞİNDEN DOLAYI...
2009 yapımı olan ama etkisi 2010'a da sarkan 'Ay' (Moon), düşük bütçesine rağmen yarattığı etkileyici atmosferiyle hafızalara kazınan, son yılların en orijinal bilimkurgularından birisiydi. Bu başarının mimarıysa, senaryoyu da Nathan Parker ile kaleme alan yönetmen Duncan Jones'du. Jones, gördüğü ilgiyi babasının (David Bowie) ününe değil, sadece yeteneğine borçlu olduğunu kanıtladı.

APICHATPONG WEERASETHAKUL
MİSTİK SİNEMANIN EN İYİ ÖRNEKLERİNDEN
Günümüz Tayland sinemasının tanınan yönetmenlerinden Apichatpong Weerasethakul, geçtiğimiz 10 yıl boyunca kendine has bir hayran kitlesi edindi. Yeni filmi 'Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor' (Loong Boonmee raleuk chat) ile Altın Palmiye ödülü kazanmasıysa, yönetmenin ününe ün kattı. Weerasethakul, bu filmle, doğaüstü ve mistik sinemasını geniş bir izleyici kitlesiyle tanıştırmayı başardı.

DANIEL STAMM
DİNGİN BİR TARZI VAR
Geçtiğimiz yılın en ilginç korku filmlerinden biri olan 'Son Ayin' (The Last Exorcism) seyircilerden pek yüz bulamasa da eleştirmenlerin gönlünü çelmeyi başardı. Daniel Stamm, seyirciyi 'bö' efektleriyle korkutmaktansa, dingin bir tarzı tercih etti. Eleştirmenler, Stamm'in belgesel ve kurmaca arasındaki dengeyi iyi sağladığını söylüyor

Kadının Tansiyonu Yüksek!


Hipertansiyon özellikle son yıllarda, daha sık görülen bir hastalık oldu. Yapılan çalışmalara göre ülkemizde; 20 yaş ve üzerindeki erişkinlerden, 5 milyonu erkek ve 6 milyonu kadın olmak üzere 11 milyon hipertansiyon hastası mevcut. Kadınlarda kan basıncı 30'lu yaşlarda erkeklerle aynıyken, bu değerler 40 yaşından itibaren daha yüksek seyrediyor. Öyle ki menopoz döneminden sonra hipertansiyon kadınlarda erkeklere oranla yüzde 15 daha fazla görülüyor. Acıbadem Hastanesi'nden Prof. Dr. Sinan Dağdelen, hipertansiyonun 40 yaşından itibaren kadınlarda daha sık görülmesinin en önemli nedenlerinin obezite ve diyabet olduğunu belirtiyor.

Küçük Yağmur İsyan Etti !


atv'nin beğeniyle izlenen dizisi 'Unutulmaz'ın son bölümünde 'Yağmur', sürekli ağlayan ailesine isyan bayrağını çekti: Yeter artık!

'Unutulmaz'ın geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümünde, dizinin en küçük ferdi 'Yağmur', felaket üstüne felaket atlatan ve sürekli gözü yaşlı dolaşan ailesine karşı isyan bayrağını çekti. Son bölümünde annesi ile birlikte anneannesinin evine giden 'Yağmur', dedesi 'Cemil'i duygulandırdı. Kızı 'Eda' yerine yanlışlıkla 'Yağmur'u vurduğu sahne gözünde canlanan Cemil hüzünlendi ve ağladı. Ekran başındaki izleyicileri de etkileyen duygu yüklü bölümde, dede ile torun arasında şu diyalog yaşandı: YAĞMUR: Ağlama dede... CEMİL: Torunum... Seni her gece rüyalarımda öpüp kokladım. Bir kez olsun göreyim diye dua ettim... Ooh şükürler olsun. YAĞMUR: Ağlama artık, ne olur. CEMİL: Sevinçten ağlıyorum yavrum... Seni gördüm, torunuma sarıldım ya, dünyanın en mutlu dedesiyim artık ben... YAĞMUR : Burada herkes ağlıyor yaa.. Artık kimse ağlamasın, tamam mı?


İstanbul'da Patlama


Bayrampaşa'da bir işyerinde patlama meydana geldi.

Bayrampaşa'da bir plastik atölyesinde tüp patladı. Patlamanın ardından çıkan yangına itfaiye ekipleri müdahale ederken, olayda işyeri sahibi yaralandı.


Olay, saat 13.30 sıralarında Bayrampaşa Orta Mahalle İbrahimağa Caddesi'nde Öztürk Han'ın en üst katındaki plastik atölyesinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, işyeri sahibi Sebahattin Karaoğlu, mutfakta kullandıkları tüpü değiştirdikten sonra yemek yapmak istedi. Bu sırada patlayan tüp, işyerinde yangın çıkardı.

Olayda işyeri sahibi Sebahattin Karaoğlu yaralanırken, Bayrampaşa ve Fatih itfaiye ekipleri yangını kontrol altına almak için çalışma başlattı.

15 Şubat 2011 Haber